Sade Sarı Yağın Özellikleri

Bilinçli beslenme konusunda farkındalıklar arttıkça, yediğimiz besinler konusunda içeriklerini daha da fazla incelemeye başladık. Farklı kültürlerde "ghee” denilen sade tereyağı, Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Osmanlıda "revgan-i sade” olarak bilinmektedir. Türkçede ise saf yağ, sarı yağ, sade yağ olarak adlandırılmaktadır. Sade yağ, tuzsuz tereyağının içerisinden su ve yağsız olan kuru madde uzaklaştırılarak elde edilmektedir. Sarı yağın ortaya çıkışı düşündüğümüzden de çok eskiye dayanmaktadır. MÖ 2000’li yıllara kadar eski bir tarihi olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle Hint, Pakistan ve Bangladeş mutfaklarında kullanıldığı görülür. Batı’da ise Türk ve Fransız mutfağında karşımıza çıkar. Türk mutfağında özellikle de Osmanlı döneminde saraylarda ve halk mutfaklarında kullanılmaktaydı.

Sade Yağ ve Tereyağı Arasındaki Fark Nedir?

Gerçek yağ içeriği ne kadar fazla olursa, yemeğe eklenen yağın tadı da yüksek olur. Bu nedenle tereyağı ile yapılan yemekler genellikle çok lezzetli olur. Saf yağ ile tereyağı arasındaki fark ise yağ oranıdır. Saf yağ ile yapılan yemekler, tereyağı ile yapılan yemeklerden çok daha lezzetlidir. Çünkü içerisindeki yağ oranı yaklaşık %99 oranındadır. Bu yüzden de en lezzetli yemekler saf yağ ile yapılır diyebiliriz.

Sade Yağ Nasıl Yapılır?

Tereyağın eritilip kaynatılmasıyla sade yağ elde edilir. Derin bir kap içerisine yaklaşık bir kilo kadar tereyağı konulur ve kısık ateşte eritilir. Tereyağı eriyip kaynamaya başladığı zaman kalıntılar dibe çökmeye başlayacaktır. Üst kısmı köpük köpük olduğu zaman bunlar dikkatli bir şekilde ayrılmalıdır. Bir kaşık yardımıyla bu köpükler çıkarılır. Köpüklenme bitene kadar devam edilir. Ortalama 1 saat kadar sonra su buharlaşır ve tortu dibe çöker. Ocağın altı kapatılır ve bir süre bekledikten sonra yağ sarıya dönmüş olur. Dinlendirdikten sonra, temiz bir tülbent ile süzerek kavanoza konulur. Buzdolabına konulan saf yağ bir süre sonra donar. Katılaşan sarı yağı artık yemeklerinize kullanabilirsiniz.

Sade Yağın Faydaları

• Tereyağından yapılmış olsa da içerisindeki tüm bileşenler buharlaştığı için, süt ürünlerine alerjisi olan kişiler rahatlıkla kullanabilir.
• Bağırsaklardaki faydalı olan bakteriler lifleri bütirik asite çevirir ve onu enerji kaynağı olarak kullanır. Sindirim sistemi hastalıklarından da korumuş olur.
• Mide asidi salgısını dengeler ve sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlar.
• Kemikleri güçlendirir ve kemik erimesinin önüne geçer.
• En sağlıklı ve yüksek kalitede doymuş yağ kaynağıdır. Doymuş yağ, sağlıklı bir beyne sahip olmak için oldukça önemlidir.
• Vücuttaki inflamasyon ile savaşır.
• Kolay kolay bozulmaz ve raf ömrü yoktur.
• Yüksek yanma ısısına sahiptir, bundan dolayı her türlü kızartma ve kavurma yemeklerinde kullanılabilir.
• Cilt ve saç sağlığımız için gerekli olan vitaminleri almamızı sağlar. Yanıkların ve yaraların üzerine sürüldüğünde iyileşmeyi hızlandırır. İçerisindeki antioksidanlar sayesinde cildin kendisini yenilemesi kolaylaşır.

Sade Yağ Nasıl Kullanılır?

Yüksek sıcaklık seviyesi nedeniyle, kızartmalarda ve sote yaparken kullanılabilir. Sade yağ aroma olarak da yemeklerinize eşsiz bir lezzet katacaktır. Taze haşlanmış sebzelerinizin üzerine koyabilirsiniz, sade yağı oda sıcaklığına getirip tostlarınızın üzerine sürebilirsiniz, omlet ya da krep yaparken kullanabilirsiniz, patates püresi ya da fırınlanmış patates yaparken kullanılabilir, kısacası mutfağınızda harikalar yaratmak için birçok yemeği yaparken sade yağı kullanabilirsiniz. Sade yağın bir iki tatlı kaşığı kullanılması bile yemeklerinizin lezzetini inanılmaz derecede artıracaktır.

Sade Yağın Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Doymuş yağdan zengin olan besinlerin fazla tüketilmesi kolesterol seviyesini yükseltebilir. Bundan dolayı obezite ve kalp-damar hastalıkları olan kişilerin doymuş yağ bakımından fazla olan sade yağı fazla tüketmeleri önerilmez.